“Toplumda ruh sağlığı sorunu olarak
bilinse de bunun çok yanlış olduğunu; ruhun ne eksildiğini ne arttığını ne
iyileşip ne de bozulduğunu (hastalandığını) söylemek son derece hatalıdır. Bu
durum “ruh” hakkında bilgi sahibi olunmamasıyla açıklanabilir”
Depresyon, insan psikolojisinin sağlıksız hale gelip en az iki hafta kadar devam etmesi durumudur ve maalesef toplum içinde sık sık karşılaştığımız bir durumdur. Depresyon kişinin sağlıksız ve gerçek dışı düşüncelerine bağlı gelişen olumsuz duygularının normal dışı davranışlara dönüşmesi halidir. Major hale gelmediği müddetçe ilaç desteği olmadan da tedavi edilebilinir. Depresyon her yaşta ve her kişide karakterine, mizacına ve kişiliğine bağlı olarak farklı şekilde gelişim gösterir. Yani her insan depresyonu farklı şekillerde yaşar. Kimi insanlar depresyon durumunda içe kapanırken kimisi kendisini eğlenceye verebiliyor. Bazıları saldırganlaşırken bazıları korkak olabiliyor. Yine kimisi şüpheci ve güvensizlik yaşarken kimisi de hayatını başkalarına (insan veya hayvan) adayıp kendine hiç zaman ayırmayabiliyor.
DEPRESYON İLE
İLGİLİ YANLIŞ BİLDİKLERİMİZ
Ψ
Depresyon ruhsal bir hastalıktır. – Aslında ruh
hastalanmaz. Olan durum kişiliğimizin sağlıksız hale gelerek düşünce duygu ve
davranışlarımızdaki sağlıksızlığıdır. Bu durum psikolojimizle yani EGO
durumlarımızla bağlıdır.
Ψ
Kadınlarda erkeklere göre daha sık görülür. –
Depresyonun cinsiyetle hiç bir ilişkisi olmayıp kişilik ile ilgili bir problem
olduğunu hatırlatıp her iki cinsiyetin de kişiliklerini sağlıklı durumunu koruması
üzerinde çalışmalarını temenni ediyorum.
Ψ
Her insan depresyonu aynı şekilde yaşar. Enerjisi
düşer ve hayata küser. – Maalesef bu böyle değil. Depresyondayken her bir kişi
kendi kişiliğinin sağlıksız halini sergiler. Dolayısı ile herkes aynı şekilde
düşünmez ve aynı şekilde davranmaz.
Ψ
Depresyon tıbbi bir hastalıktır ve ilaç
gerektirir. – Hayır efendim! Depresyon psikolojik bir durumdur ve major hale
gelmediği müddetçe ilaç takviyesi olmadan da normal hale gelebilir.
Daha önce de
belittiğim gibi her insan depresyonu farklı yaşamaktadır.
Kimileri umutsuz,
karamsar, moralsiz, kederli, şüpheci, hayata ve herkese küsmüş, tahammülsüzlük,
sorumsuzluk, inamsızlık, yoğun isteksizlik, dalgınlık, unutkanlık, evden
çıkmama ve içe kapanmış davranışlar, hayatta kalma fonksiyonunu sürdürme
dışında bir eylemde bulunmak istememek, yok gibi yaşamak, kendine öfke duymak
kendini yargılamak şeklinde yaşamaktadırlar.
Kimileri, dediğim
dedik durumunu her konuda sürekli sürdürme, muhataplarının farklılıklarını
saçma, kötü, cahilce, ahlaksızca, yozlaşmış şeklinde hor görme, eleştirilmesi
sorgulanması durumunda aşırı öfke ve suçlama davranışı gösterme, insanlara
karşı nefret duyma, paranoyaklık, olayları çarpıtmak, duygularını bastırmak,
muhataplarını cezalandırmak, her olayda gerilim oluşturmak, kendisini çeşitli
şekillerde cezalandırmak şeklinde yaşamaktadırlar.
Kimileri, aşırı
bencil davranışlar sergileyerek, etrafında terör estirerek, zorbaca, baskıcı
davranışlarda bulunarak, her şeyi ve herkesi tehdit olarak algılayarak,
istediği şeyin hemen olmasında ısrarcı olarak, muhatablarıyla küçümseyici,
aşağlayıcı şekilde ilişki kurarak, herkese meydan okuyarak sağlıksız
davranışlar sergileyerek psikopatça intikam peşinde koşma davranışları
sergilerler.
Kimileri, her
şeye tepkide bulunur, sitemkar ve şikayetçi davranışlar sergiler, histerik
davranışlar gösterir, sahiplendikleri insanların hayatlarının her anına müdahil
olmak isterler, aşırı kıskançlık gösterir, muhataplarının da acı çekmeleri için
uğraşırlar, çoğu ölümle sonuçlanmayan intihar girişimlerinde bulunurlar.
Kimileri, hırsla
istediğine elde etmek için her türlü şeye yapmak için çabalar, muhataplarını
kullanır ve üzerlerinden geçerek umursamaz davranışlar sergilerler. Sık sık
yalan konuşur, muhataplarına kendilerini olmak isdedikleri kişi gibi göstererek
hem kendilerini hem de muhataplarını kandırırlar. Küçümseyici, kibirli,
aşağlayıcı bir tutum sergilerler.
Kimisi,
karamsarlık, üzüntü, yoğun bir keder, koca bir boşluk hisseder. Her şeyin
önemsiz olduğuna inanır, etrafındaki herkese ve her şeye yabancılaşır, karamsar
müzikler dinler, karanlıkta oturur, kötü alışkanlıklar edinir, koyu renleri
seçer, her şeylerini kaybettikleri hissine kapılırlar.
Kimileri, kendini
dünyadan soyutlarlar, muhataplarını düşüncesiz, mantıksız, adaletsiz, psikopat
olarak görürler. Herkesi küçümser, dışlar ve eleştirirler. Az insan, az risk,
az ihtiyaç ve az mücadele şeklinde kendi kabuğuna çekilirler. İnsanları geri
zekalı olarak görürler. Agresif, kibirli, küçümseyici, sözel saldırılarda
bulunan davranışlar sergilerler.
Kimileri,
endişeler ve şüpheler açısından had sahfada olur. Uydurdukları kötü senaryolar
ile hayali düşmanlar ile savaşmaktan uykusuz geceler geçirmektedirler. Aşırı
temkinli ve tedbirlidirler. Ne tam içe kapanır ne de tam dışa açılırlar iki
kutup arasında gel git yaşarlar. İnanmak istediklerini söyler fakat inanmazlar.
Asi davranışlar sergiler önce karar verip sonra vazgeçerler. Paranoyak
düşüncelere meyilli olur, inatlaşmakta ısrar ederler. Bencilleşip hırçınlaşırlar,
sürekli kaygı yaşarlar.
Kimileri ise
aşırı zevk düşkünü, sorumsuz, aşırı benmerkezci, umursamaz, yerinde duramayan,
dikkatini hiçbir şeye vermeyen hale gelirler. Düşünce ve duyguları aşırı
uçlarda seyreder ve devamlı değişir. Problemi çözmek yerine ondan kaçarak
kendilerini hareket, eylem, heyecan ve eğlenceye verirler. Akıllarına geleni
söyleyerek incitici ve kırıcı olurlar.
Şımarık, duyarsız, merhametsiz ve kibirli davranırlar. Muhataplarının
üzülmelerine karşı oldukça duyarsız olurlar.
DEPRESYON TEDAVİSİ
Depresyon
yukarıda da görüldüğü gibi her kişilik ve mizaçta farklı şekillerde meydana
gelmektedir. Dolayısıyla tedavi de kişiye ve o kişinin mizaç, kişilik ve
karakterine yazmış olduğu hikayelere özel gelişim gösterecektir. Depresyonun
tedavisinde psikolojik danışmanlara, klinik psikologlara ve psikiyatristlere
başvurulmalıdır. Kişi ağır depreyon yaşamıyor ise ilaçsız kişiye özel terapi
ile tedavi yapılır.
Eğer depresyon başlangıç seviyesindeyse ve kişi bunun farkındaysa kendi çabaları ile de depresyondan çıkabilir. Kişiliğine bağlı olarak kimi insanlar etrafındaki insanlarla konuşarak her şeyini anlatarak, kimi arkadaşları zoruyla da olsa dışarıya çıkıp insanlara karışarak, kimisi üzerinde veya odasında değişiklikler yaparak, kimisi oyun oynayarak, kimisi muhataplarının farklı olabileceklerinin ve kendilerinin farkında (öz farkındalık geliştirerek) olarak, kimileri spor yaparak, kimileri alkol, uyuşturucu maddelerden uzaklaşarak, kimileri irrasyonel düşüncelerden arınarak, kimileri de tatil yaparak depresyon durumundan yani sağlıksız kişilik durumundan sağlıklı kişilik durumuna geçebilir.
Maalesef hayat standartlarımız ve bölgemiz sebepli depresyon riski çok yüksek. Bu yüzden pozitif enerji ve gerektiğinde desteğe ihtiyacımız var.
Faydalı bir yazı, teşekkürler.
Aslında bir çok insanın yaşadığı fakat kabullenmediği manevi bir hastalık.Kendimizin farkında olamıyoruz toplum olarak, herkes kendini iyi karşısındaki problemli görüyor. Kendi psikolojik desteğe ihtiyacı varken birilerine teşhis koyma peşinde.Aslında hastalıklara tedavi aramak nasıl normal ise depresyon tedavisi görmek okadar normal.
Kanguruların gebelikleri 20- 40 gün kadar sürer. Yeni doğmuş bir kanguru yavrusu bir fasulye tanesi büyüklüğündedir. Tam gelişimini tamamlamadan doğan ...
“Toplumda ruh sağlığı sorunu olarak bilinse de bunun çok yanlış olduğunu; ruhun ne eksildiğini ne arttığını ne iyileşip ne de bozulduğunu (hastalandığ ...
Akne ve sivilceler, hayatın can sıkıcı ve en yaygın cilt hastalıklarındandır. Çoğumuz, hayatımızdaki önemli bir güne veya önemli bir olaya kendimizi h ...
İnsanların günlük su ihtiyacı ile ilgili o kadar çok konuşuldu ki artık hangi bilginin doğru, hangisinin yanlış olduğunu kestirmek neredeyse mümkün de ...
Psikoloji